Turkish
- Ak taş diye belediğim (I saw a white rock)
- Dün mü burdayıdın (Were you here yesterday)
- Gül kuruttum (I dried roses)
- Iğdır'ın al alması (Red apples from Iğdır)
- Kalenin başında ekerler darı (At the castle they plant millet)
- Mecnunum Leylamı gördüm (Mejnoum saw Leyla)
- Sallasana (Wave)
- Saza niye gelmedin (Why didn't you come to play)
- Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar (Don't ever build houses on high hills)
- İnme turnam (Don't alight)
- İreyhan eker misin (Do you plant basil?)